Zamanımız bitti, bu yüzden sunumumuzu kısa kesmek zorunda kaldık.
- We ran out of time, so we had to cut our presentation short.
Öğretmenim sunumumu hazırlayışımla daha fazla zaman geçirmemi söyledi.
- My teacher told me that I should have spent more time preparing my presentation.
Powerpoint sunumunun ciddi kusurlar içerdiği gösterildiğinde Tom utancından yerin dibine girdi.
- Tom was left with egg on his face when his powerpoint presentation was shown to contain serious flaws.