الإنجليزية - التركية
تعريف present participle of tease في الإنجليزية التركية القاموس.
- teasing
- {f} sataş
O bana sataşmayı durdurdu.
-She stopped teasing me.
Erkek kardeşine sataşmaya son ver!
-Stop teasing your brother!
- teasing
- sataşarak
- teasing
- muzip
- teasing
- muziplik
- teasing
- satasşarak
- teasing
- alay
Onların komşularıyla alay etmiyorum.
-I'm not teasing their neighbors.
Tom sadece alay ediyordu.
-Tom was only teasing.
- teasing
- takılma
Tom Mary'ye takılmayı severdi.
-Tom liked teasing Mary.
Kız kardeşine takılmayı kes!
-Stop teasing your sister!
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف present participle of tease في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- teasing
present participle of tease
الواصلة
pres·ent par·ti·ci·ple of teaseالنطق
Resimler
السابق
المفضلات