Sızdıran bir musluğum var.
- I have a leaking tap.
Sızdıran musluğumu nasıl onarabilirim?
- How can I repair my leaking tap?
Bilgi, parça parça basına sızdırılıyor.
- The information is leaking piecemeal to the press.
Onun sekreteri, gizli bilgiyi sızdırmayı kesinlikle reddetti.
- His secretary flatly denied leaking any confidential information.