present participle of excite

listen to the pronunciation of present participle of excite
الإنجليزية - التركية

تعريف present participle of excite في الإنجليزية التركية القاموس.

exciting
heyecan verici

Oyunların hiçbiri heyecan verici değil. - None of the games were exciting.

Uzay yarışı tarihte heyecan verici bir dönemdi. - The space race was an exciting time in history.

exciting
{s} heyecanlı

Heyecanlı bir oyundu.Herkes heyecanlandı. - That was an exciting game. Everybody was excited.

O, bir dizi heyecanlı dedektif hikâyesi yazdı. - He has written a number of exciting detective stories.

exciting
{f} heyecanlandır

İspanya'yı ilk ziyaretimde her şey beni heyecanlandırıyordu. - Everything was exciting to me when I visited Spain for the first time.

Buz hokeyi heyecanlandırıcı bir spordur. - Ice hockey is an exciting sport.

exciting
heyecanlandırma
exciting
uyaran
exciting
heyecanlandırıcı

Buz hokeyi heyecanlandırıcı bir spordur. - Ice hockey is an exciting sport.

exciting
{s} ilginç

Bu hikaye ilginç, eğlenceli ve hatta heyecan verici. - This story is interesting, funny and even exciting.

exciting
(Tıp) Uyarıcı, harekete sevkedici, kişide heyecan doğurucu
exciting
{s} uyarıcı
الإنجليزية - الإنجليزية
exciting
present participle of excite
المفضلات