الإنجليزية - التركية
تعريف present participle of cut في الإنجليزية التركية القاموس.
- cutting
- (Tıp) kup
- cutting
- tünel
- cutting
- keserek
Sami onun saçlarını keserek Leyla'yı küçük düşürdü.
-Sami humiliated Layla by cutting her hair.
- cutting
- sert (rüzgar)
- cutting
- yarık
- cutting
- acı
Bir acı biber kestikten sonra asla gözlerini ovma.
-Never rub your eyes after cutting a hot pepper.
Merak etmeyin, saçınızı kesmek acı vermez.
-Don't worry, cutting your hair doesn't hurt.
- cutting
- içe işleyen
- cutting
- (rüzgâr) soğuk
- cutting
- kupür
- cutting
- geçit
- cutting
- {i} kenar
- cutting
- geçit/kupür/kesik
- cutting
- {s} içine işleyen
- cutting
- cutting angle kesme açısı
- cutting
- {i} çentik
- cutting
- içe işleyen dondurucu
- cutting
- kesiş
- cutting
- {s} keskin
- cutting
- {s} dondurucu
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف present participle of cut في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- cutting
present participle of cut
الواصلة
pres·ent par·ti·ci·ple of cutالنطق
Resimler
السابق
المفضلات