Tom çocukken, sokağın karşı tarafında yaşayan kıza kafayı takmıştı. - When Tom was a kid, he became obsessed with the girl who lived across the street from him.
Tom çocukken, sokağın karşı tarafında yaşayan kıza kafayı takmıştı.
When Tom was a kid, he became obsessed with the girl who lived across the street from him.
O, kitaplara kafayı takmış. - She's obsessed with books.
O, kitaplara kafayı takmış.
She's obsessed with books.