power, strength, force or influence held by a person or group

listen to the pronunciation of power, strength, force or influence held by a person or group
الإنجليزية - التركية

تعريف power, strength, force or influence held by a person or group في الإنجليزية التركية القاموس.

might
{f} ebilmek
might
-malı
might
-ebilir
might
{i} güç

Sonunda kazanacak olan güç değil adalettir. - It is justice, and not might, that wins in the end.

Ben güçlü görünebilirim ama hiç de değilim. - I might seem strong, but in actuality I am anything but.

might
{i} zor

Bunu yapmak can sıkıcı olabilir fakat onu yapmak zorundayız. - It might be a pain in the neck to do this, but we have to do it.

Ne kadar uğraşırsan uğraş, bırak başkasını, kendini bile bir şeye zorla inandıramazsın. - Try as you might, but you cannot force a belief onto someone else, much less your own self.

might
-ebilirdi
might
(dolaylı anlatımda `may' in yerine kullanılır) -ebilmek
might
kuvvet

Özel kuvvetler düzenli birliklerin yapmayacağı birçok şeyi yapabilir İşkence gibi mi? Bu soruya cevap vermeyeceğim. - Special forces might do a lot of things that regular troops wouldn't do Like torture? I won't answer this question

might
(İİ.) (rica belirtir) -ebilmek
might
kudret
might
(olasılık belirtir) -ebilmek
might
ii
might
(fiil) ebilmek, abilmek, mümkün olmak, olası olmak
might
{f} olası olmak
might
kabiliyet
might
{f} mümkün olmak
might
dolaylı anlatımda `may` in yerine kullanılı
might
with might and main var kuvvetle
الإنجليزية - الإنجليزية
might
power, strength, force or influence held by a person or group
المفضلات