Everyone believes in their own potential.
- Herkes kendi potansiyeline güvenir.
The physicist was aware of the potential danger of nuclear fusion.
- Fizikçi, nükleer füzyonun potansiyel tehlikesinin farkındaydı.
Drinking excessive and extreme amounts of water can result in water intoxication, a potentially fatal condition.
- Suyu ölçüsüz ve aşırı miktarda içmek su zehirlenmesi ile sonuçlanabilir, potansiyel olarak ölümcül bir durum.
Potentially, this disease could kill thousands.
- Potansiyel olarak, bu hastalık binlerce kişiyi öldürebilir.