possessed in common

listen to the pronunciation of possessed in common
الإنجليزية - التركية

تعريف possessed in common في الإنجليزية التركية القاموس.

mutual
{s} ortak

Unut gitsin. Sonuçta o bizim ortak arkadaşımız. - Forget it. He is our mutual friend, after all.

Boşanmalar, boşanan çiftlerin ortak arkadaşlarını zor durumda bırakabilir, özellikle de ayrılık sert ve tantanalı olmuşsa. - Divorce can put mutual friends of the divorcing couple in a difficult position, particularly if it's an acrimonious split.

mutual
karşılıklı

Biz karşılıklı ödünlerle sorunu çözdük. - We solved the problem by mutual concessions.

İki ülke arasında kültürel değişim devam ederken, onların karşılıklı anlayışı daha da derinleşti. - As cultural exchange continued between the two countries, their mutual understanding became even deeper.

mutual
{s} ortak, müşterek: mutual friend ortak dost
mutual
karın belirli bir kısmının poliçe hamiline ödenmesini gerek- tiren sigorta
mutual
mutual friend müşterek dost
mutual
{s} iki taraflı
mutual
mutual love karşılıklı sevgi
mutual
{s} müşterek

Müşterek bir sorunu tartışmak için seni buraya çağırdım. - I've asked you here to discuss a mutual problem.

mutual
mutual insurance karşılıklı sigorta
mutual
(Tıp) İki taraflı, karşılıklı
mutual
{s} iki taraflı, karşılıklı: mutual love karşılıklı sevgi
الإنجليزية - الإنجليزية
mutual
possessed in common

    الواصلة

    pos·sessed in com·mon

    التركية النطق

    pızest în kämın

    النطق

    /pəˈzest ən ˈkämən/ /pəˈzɛst ɪn ˈkɑːmən/
المفضلات