التركية - الإنجليزية
تعريف portakallı في التركية الإنجليزية القاموس.
- with oranges
- portakal
- orange
The earth is the shape of an orange.
-Dünya portakal şeklindedir.
There are no oranges on the table.
-Masanın üstünde hiç portakal yok.
- portakallı gazoz
- orange soda
- portakal
- orangey
- portakal
- orange tree
Before bearing fruit, orange trees bloom with orange blossoms.
-Meyve vermeden önce, portakal ağaçları turuncu çiçekleri ile çiçek açar.
I am planting an orange tree.
-Ben bir portakal ağacı dikiyorum.
- portakal
- orange (the fruit)
- portakal
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: sedefotugiller) sweet orange
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف portakallı في التركية التركية القاموس.
- portakal
- Bu ağacın kırmızıya çalan sarı, toparlak veya söbe, kabuğu güzel kokulu meyvesi
- portakal
- Turunçgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, yaprakları sert bir ağaç
- portakal
- Turunçgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen bir ağaç (Citrus aurantium)
المصطلحات ذات الصلة
portakallı
الواصلة
por·ta·kal·lıResimler
السابق
المفضلات