That politician is full of ambition.
- Bu politikacı hırs dolu.
That politician is well versed in internal and external conditions.
- O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.
He had decided on a new policy.
- O, yeni bir politika izlemeye karar verdi.
Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
- Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
We would often sit up all night discussing politics.
- Biz çoğunlukla politika tartışarak bütün gece otururduk.
I am trying to understand the politics of my country.
- Ülkemin politikasını anlamayı deniyorum.