Lincoln iyi bir siyasetçi ve akıllı bir avukattı.
- Lincoln was a good politician and a smart lawyer.
O çok akıllı bir avukat ve politikacıdır.
- He was a very smart lawyer and politician.
Tarih hayli siyasallaştırılmış bir konudur.
- History is a highly politicized subject.
Siyasal etkinlikte bulunmak için zamanım yok.
- I have no time to engage in political activity.
Politik dünyada pek çok düşmanı var.
- He has many enemies in the political world.
Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
- The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
Parti liderleri siyasi reform için bir öneriyi tartışıyorlar.
- Party leaders are hammering out a proposal for political reform.
Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.
- Winning the election was a great victory for the candidate's political party.
Are you interested in politics?
- Are you concerned with politics?
Are you concerned with politics?
- Are you interested in politics?