Onun mutfağı emek tasarrufu yapan cihazlarla donatıldı.
- Her kitchen is equipped with labor-saving devices.
Tom bir emekçi olarak çalıştı.
- Tom worked as a laborer.
Sanayi ülkeleri birçok nitelikli işgücüne ihtiyaç duyarlar.
- Industrial countries require a lot of skilled labor.
Birkaç saatlik doğum sancısından sonra, güzel sağlıklı bir bebek doğurdu.
- After several hours of labor, she delivered a lovely healthy baby.
Jim bedensel çalışmadan korkuyordu.
- Jim was afraid of physical labor.
Burası Çalışma Bakanlığı mı?
- Is this the Department of Labor?