O, anne ve babasının bilgisi olmadan evlendi.
- She married without her parents' knowledge.
O, anne ve babasının bilgisi olmadan evlendi.
- She got married without her parents knowing it.
Onlar her zaman ebeveynlerine itaat etmiyorlar.
- They don't always obey their parents.
Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
- His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
Onlar her zaman ebeveynlerine itaat etmiyorlar.
- They don't always obey their parents.
Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler.
- Parents teach their children that it's wrong to lie.
Ana babasından miras kalan bir apartmana henüz taşındı.
- He just moved into an apartment he inherited from his parents.
Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
- Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.