Yurtdışı deneyimleriyle ilgili birçok kitap yazdı.
- He has written lots of books about his experience abroad.
Birçok kız Tom'u sever.
- Lots of girls like Tom.
Kafamda çok şeyler olduğu için dün gece iyi uyuyamadım.
- I couldn't sleep well last night because there were lots of things on my mind.
Müzik dinlemek çok eğlenceli.
- Listening to music is lots of fun.
Henüz sana söylemediğim bir sürü şey var.
- There are lots of things I haven't told you yet.
Onlardan bir sürü şey vardı.
- There were lots of them.
They purchased all of the adjacent lots.