Emmet'in teorisi ile bağlantılı olarak Leech'in sunduğu teklif en makulüdür.
- A more plausible proposal is the one Leech presented in conjunction with Emmet's theory.
Bu şey benim için çok makul görünüyor.
- This thing seems very plausible to me.
Sizin hipotez mantıklı.
- Your hypothesis is plausible.
Tom'un hipotezi mantıklıdır.
- Tom's hypothesis is plausible.
Bilimsel olarak olası mı?
- Is it scientifically plausible?
Çok akla yatkın geliyor.
- It sounds very plausible.
Sami'nin akla yatkın bir mazereti vardı.
- Sami had a plausible alibi.
O, inandırıcı bir hikayedir.
- It's a plausible story.
Olasılık farklı koşullarla değişir.
- Plausibility changes with different circumstances.
Plausibly, she said she'd been working at the time.
... But quite a lot of the ideas are plausible, and those we ...
... drives you past more McDonalds when the kids are in the back seat. It's going to be plausible, ...