Araba havalimanına giderken bozuldu.
- The car broke down on the way to the airport.
Bu otobüs sizi havalimanına götürecek.
- This bus will take you to the airport.
Uçağa geç kalmamak için hava alanına acele ettim.
- I hurried to the airport so as not to be late for the plane.
Kalabalık başkanı uğurlamak için hava alanında toplandı.
- The crowd gathered at the airport to see the President off.
Havaalanı ne kadar uzak?
- How far away is the airport?
Şimdi havaalanındayım.
- I'm at the airport now.