place out of sight, conceal, cover up; keep secret; conceal oneself

listen to the pronunciation of place out of sight, conceal, cover up; keep secret; conceal oneself
الإنجليزية - التركية

تعريف place out of sight, conceal, cover up; keep secret; conceal oneself في الإنجليزية التركية القاموس.

hide
gizlemek

Duygularını gizlemek zorunda değilsin. - You don't have to hide your feelings.

Tom kelliğini gizlemek için şapkasını çıkarmadı. - Tom kept his hat on to hide his baldness.

hide
saklanmak

Çabuk, lambayı söndür, karanlıkta saklanmak istiyorum. - Quick, turn off the lamp, I want to hide in the darkness.

Saklanmak zorunda değiliz. - We don't have to hide.

hide
saklamak

Saklamak zorunda olduğun bir şeyin var mı? - Do you have something to hide?

Saklamak zorunda değilsin. - You don't have to hide.

hide
{i} post

Benim postumu kurtardığın için teşekkürler. - Thanks for saving my hide.

hide
{f} (hid, hid.den) saklamak, gizlemek; saklanmak, gizlenmek
hide
zula etmek
hide
gön
hide
gizli tutmak
hide
gizle

Bavulu açamayasın diye anahtarı gizleyeceğim. - I shall hide the key so that you cannot open the suitcase.

Onu nereye gizleyeceğini düşünemedi. - He couldn't think where to hide it.

hide
gizlenmek

Tom'un gizlenmek için hiçbir nedeni yok. - Tom has no reason to hide.

Gizlenmek zorunda değiliz. - We don't have to hide.

hide
s head utancından saklanmak
hide
{f} saklı tutmak
hide
(fiil) saklamak, gizlemek, saklı tutmak, saklanmak, derisini yüzmek, dayak atmak, dövmek, pataklamak
hide
{f} pataklamak
hide
in hiding saklı
hide
{i} hayvan derisi, deri; post
hide
{i} ortaçağ arazi ölçü birimi
الإنجليزية - الإنجليزية
{f} hide
{f} hides
place out of sight, conceal, cover up; keep secret; conceal oneself
المفضلات