Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız.
- We won't tolerate any looting.
Yağma, tecavüz ve talan, savaş sırasında yaygındır.
- Looting, raping, and plundering are common during wartime.
Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız.
- We won't tolerate any looting.
Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız.
- We won't tolerate any looting.
Sami ve Leyla, Ferit'in evini yağmaladı.
- Sami and Layla pillaged Farid's house.
Hunlar köyü yağmaladılar ve onu yakıp kül ettiler.
- The Huns pillaged the village and burned it to the ground.