plünderer

listen to the pronunciation of plünderer
ألمانية - التركية
{'plündırır} r yağmacı
yağmacı
الإنجليزية - التركية

تعريف plünderer في الإنجليزية التركية القاموس.

predator
{i} yırtıcı hayvan

Kurtlar müthiş yırtıcı hayvanlardır. - Wolves are formidable predators.

Onların doğal yırtıcı hayvanları yok. - They have no natural predators.

looters
çapulcular
looters
çapulcu
predator
(Denizbilim) predatör
marauder
{i} çapulcu
marauder
{i} yağmacı
plunderer
{i} çapulcu
plunderer
{i} yağmacı
plunderer
{i} soyguncu
predator
(Tıp) Kendisi için gerekli maddeleri diğer tür canlıları yemeleri suretiyle temin eden canlı
predator
yırtıcı kimse veya hayvan
predator
(isim) yırtıcı hayvan
ألمانية - الإنجليزية
looters
raiders
predator
plunderers
plunderer
marauder
marauders
predators
depredators
looter

Looters stole ancient artifacts from the tomb. - Plünderer stahlen alte Artefakte aus dem Grab.

spoilers
despoilers
raider
spoiler
depredator
pillager
pillagers
despoiler
Die Plünderer schafften ihre Beute weg.
The looters carried their spoils away
Herrschaft der Plünderer
cleptocracy
Herrschaft der Plünderer
kleptocracy
Herrschaft der Plünderer
kleptarchy