Daha sonra, lisede, kimyayı vitamin haplarını aldığım şekilde alacaktım.
- Later, in high school, I would take chemistry the way I took vitamin pills.
Dalida aşırı dozda uyku hapından öldü.
- Dalida died from an overdose of sleeping pills.
Tom birkaç ilacı ilaç şişesinden döktü ve onları ağzına attı.
- Tom poured out a couple of pills from the medicine bottle and popped them into his mouth.
Hasta ilaçları almasına rağmen kötü hissediyordu.
- The patient felt the worse for having taken the pills.
Düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydun?
- Did you know that men who regularly take birth control pills don't get pregnant?
Mary doğum kontrol hapı aldı.
- Mary took the morning after pill.
İslam'ın beş şartı; şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek ve hacca gitmektir.
- The five pillars of Islam are belief, worship, fasting, almsgiving, and pilgrimage.
Dan, Linda'yı yastık kılıfıyla boğdu.
- Dan strangled Linda with a pillow case.
Mr. Fisher contributed to the Sox effort when he threw the pill past second baseman Rath after Felsch hit him a comebacker.
Many specialists are requesting that this vitamin be included in all contraceptive pills, as women on the pill have a tendency to be depressed.
She pills herself with all sorts of herbal medicines.