Tom Mary'nin masasına bir yığın mektup koydu.
- Tom put a stack of letters on Mary's desk.
Ebeveynlerimin evinde bir yığın National Geographic dergisi buldum.
- I found a stack of old National Geographic magazines at my parents' house.
Tom kutuları dikkatle istifliyor.
- Tom is carefully stacking the boxes.
Mutfak sandalyeleri istiflenebilir değil.
- The kitchen chairs aren't stackable.