pişmiş

listen to the pronunciation of pişmiş
التركية - الإنجليزية
baked

Whenever I go to this store, they're selling freshly baked taiyaki cakes. - Bu dükkâna her ne zaman gitsem, taze pişmiş taiyaki kekleri satıyorlar.

I love the smell of freshly baked bread. - Ben taze pişmiş ekmek kokusu seviyorum.

done

I'd like my steak well done. - Bifteğimi iyi pişmiş istiyorum.

How would you like your steak done? - Bifteğinizi nasıl pişmiş istersiniz.

pişmiş et
cooked meat
pişmiş armut gibi eline düşmek
(for something good) to fall into one's lap, come one's way without one's lifting a finger
pişmiş aşa su katmak
throw cold water on
pişmiş aşa su katmak
spoil things
pişmiş aşa su katmak
to upset the apple-cart
pişmiş aşa su katmak
upset smb.'s apple
pişmiş kelle gibi
with a big green
pişmiş kelle gibi gülmek
(deyim) grin like a cheshire cat
pişmiş kelle gibi sırıtmak
smirk
pişmiş kelle gibi sırıtmak
to simper, to grin like a Cheshire cat
pişmiş lüleci çamuru
terra cotta
pişmiş lüleci çamurundan yapılmış
terra cotta
az pişmiş
rare

I like my steak rare. - Bifteğimi az pişmiş severim.

This steak seems rare. I wonder if it was cooked long enough. - Bu biftek az pişmiş görünüyor. Yeterince pişmiş olup olmadığını merak ediyorum.

iyi pişmiş
well done

I like my meat well done. - Etimi iyi pişmiş severim.

I'd like my steak well done. - Bifteğimi iyi pişmiş istiyorum.

iyi pişmiş
short
orta pişmiş
medium

et orta pişmiş istiyorum.

piş
cooked

My mother cooked the potatoes very well. - Annem patatesi çok iyi pişirdi.

His wife being out, he cooked dinner for himself. - Karısı dışarıda olduğu için, kendisine akşam yemeği pişirdi.

az pişmiş
underdone
az pişmiş domuz sosisi
polony
ağır ateşte pişmiş rosto
pot roast
bu çok pişmiş
It's overcooked
fazla pişmiş
overdone
fırında pişmiş
baked

What did you have for dinner? Grilled shrimp and baked zucchini with garlic sauce over rice noodles. - Akşam yemeğinde ne yedin? Izgara karides ve pirinç erişte üzerinde sarımsak soslu fırında pişmiş kabak.

iyi pişmiş
done

I like my meat well done. - Etimi iyi pişmiş severim.

I'd like my steak well done. - Bifteğimi iyi pişmiş istiyorum.

iyi pişmiş pasta
short pastry
yarı pişmiş
half baked
yağsız pişmiş sosis
saveloy
yetersiz pişmiş
underburnt
yetersiz pişmiş
(Gıda) undercooked
çok pişmiş
well done
çok pişmiş
done to death
çok pişmiş lütfen
Well-done please
önceden pişmiş
ready cooked
ızgarada pişmiş
grilled
التركية - التركية

تعريف pişmiş في التركية التركية القاموس.

PİŞ
(Osmanlı Dönemi) f. Huzur, ön, ileri taraf
الإنجليزية - التركية
cooked
pişmiş
المفضلات