My mother is busy cooking dinner.
- Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
Shall I cook dinner for you?
- Sizin için akşam yemeği pişireyim mi?
She is quite ignorant of cooking.
- O, yemek pişirmede oldukça bilgisizdir.
He likes cooking for his family.
- O,ailesi için yemek pişirmeyi sever.
Tom told Mary that the cake she baked tasted good.
- Tom Mary'ye pişirdiği kekin tadının iyi olduğunu söyledi.
I took a cooking class last spring and learned to bake bread.
- Ben geçen baharda bir aşçılık dersi aldım ve ekmek pişirmeyi öğrendim.
Mary is really great. She cooked a wonderful meal for me and even washed the dishes herself.
- Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı.
His wife being out, he cooked dinner for himself.
- Karısı dışarıda olduğu için, kendisine akşam yemeği pişirdi.