الإنجليزية - التركية
تعريف physical force or strength في الإنجليزية التركية القاموس.
- power
- güç
Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır.
-In critical moments even the very powerful have need of the weakest.
Tekne güç için bir motor kullanır.
-The boat uses a motor for the power.
- power
- {i} yetki
Egemen sınıf yetkilerinden vazgeçmez.
-The ruling class will not surrender its power.
Belge, Manuela'ya tüm yetkileri verir.
-The document grants full powers to Manuela.
- power
- {i} üs [mat.]
- power
- sınama gücü
- power
- sulta
- power
- akım
- power
- nüfuz
- power
- yapma gücü
- power
- çok
Bazı insanlar hükümetin oldukça çok fazla gücünün olduğunu düşünüyor.
-Some people think the government has way too much power.
Tom'un çok fazla irade gücü vardır.
-Tom has a lot of will power.
- power
- vekâlet
- power
- etki
- power
- {i} takât
- power
- {i} derman
- power
- bir sayın
- power
- erk
- power
- {f} güç sağlamak
- power
- (Tıp) Kuvvet, iktidar, kudret, yetenek, güç
- power
- ve kâletname
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف physical force or strength في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- power
physical force or strength
الواصلة
phys·i·cal force or strengthالتركية النطق
fîzîkıl fôrs ır strengkthالنطق
/ˈfəzəkəl ˈfôrs ər ˈstreɴɢkᴛʜ/ /ˈfɪzɪkəl ˈfɔːrs ɜr ˈstrɛŋkθ/
Resimler
السابق
المفضلات