Bana telefon etmeliydin.
- You should've phoned me.
Londra'ya gittiğinden beri telefon etmedi.
- She hasn't phoned since she went to London.
Ted beni aradığında, ev ödevimi henüz bitirmiştim.
- I had just finished my homework when Ted phoned me.
Mary'yi aradım, ancak hat meşguldü.
- I phoned Mary, but the line was busy.
Cep telefonunu kapatmalısın.
- You should turn off the mobile phone.
Telefon numaranı biliyor mu?
- Does she know your phone number?
Sen gelmeden önce lütfen bana telefon et.
- Please phone me before you come.
Bugün ona telefon etmeyi unuttum.
- I forgot to phone her today.
Tom'un neden Mary'ye telefon etmek istediğini anlıyorum.
- I understand why Tom would want to phone Mary.
Anne ve babaya telefon etmek istiyorum.
- I'd like to phone the parents.