The end of the era of petroleum is in sight.
- Ham petrol çağının sonu görünümde.
The present world owes its convenient life to petroleum.
- Bugünkü dünya rahat yaşamını petrole borçludur.
Coal, natural gas and oil are the remains of plants and animals that lived millions of years ago.
- Kömür, doğal gaz ve petrol, milyonlarca yıl önce yaşamış bitki ve hayvanların kalıntılarıdır.
Hydropower is a renewable resource, but oil, coal and natural gas are not.
- Hidroelektrik yenilenebilir bir kaynaktır ama petrol, kömür ve doğal gaz değil.
Tom's company is drilling for oil.
- Tom'un şirketi petrol için sondaj yapıyor.
Japan relies on Arab countries for oil.
- Japonya, petrol için Arap ülkelerine güvenir.
Yangın başladıktan kısa bir süre sonra benzin istasyonu patladı.
- Shortly after the fire started, the petrol station exploded.
On dakika sonra arabamın benzini bitti.
- Our car ran out of petrol after ten minutes.