pertaining to the period between sunrise and sunset

listen to the pronunciation of pertaining to the period between sunrise and sunset
الإنجليزية - التركية

تعريف pertaining to the period between sunrise and sunset في الإنجليزية التركية القاموس.

day
çalışma süresi
day
gün

Roma bir gün içinde kurulmamıştır. - Rome was not built in a day.

Her gün İngilizce çalışıyor musun? - Do you study English every day?

day
gündüz

Tom bu ay gündüz vardiyasında. - Tom is on the day shift this month.

O, gece gündüz çalışır. - He studies day and night.

day
parlak günler
day
dönem
day
başarı/ün yılları
day
kreş

Gidip çocuğumu kreşten alacağım. - I will go and pick up my child from daycare.

Tom'u kreşte indirdim. - I dropped Tom off at daycare.

day
{i} gün: the second day of the month
day
{i} zaman

Zamana ayak uydurabileyim diye her gün gazete okurum. - I read a newspaper every day so that I may keep up with the time.

Tüm gün şiddetli yağmur yağdı, bu zaman zarfında evde kaldım. - It rained heavily all day, during which time I stayed indoors.

day
{i} gündüz: We've been working night and day on this project. Bu proje üzerinde gece gündüz çalışıyoruz
day
day by day günden güne
day
day school derslerin gün
day
day out her gün
day
day nursery gündüz bakımevi
day
day laborer gündelikçi
day
day camp gündüz kampı
day
day labor gündelik iş
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} day
pertaining to the
{a} sabine
pertaining to the period between sunrise and sunset

    الواصلة

    pertaining to the pe·ri·od be·tween sun·rise and sun·set

    التركية النطق

    pırteynîng tı dhi pîriıd bitwin sʌnrayz ınd sʌnset

    النطق

    /pərˈtānəɴɢ tə ᴛʜē ˈpərēəd bēˈtwēn ˈsənˌrīz ənd ˈsənˌset/ /pɜrˈteɪnɪŋ tə ðiː ˈpɪriːəd biːˈtwiːn ˈsʌnˌraɪz ənd ˈsʌnˌsɛt/
المفضلات