pertaining to or characteristic of a city; living in a city; municipal

listen to the pronunciation of pertaining to or characteristic of a city; living in a city; municipal
الإنجليزية - التركية

تعريف pertaining to or characteristic of a city; living in a city; municipal في الإنجليزية التركية القاموس.

urban
şehirsel
urban
kentsel

Bisikletler kentsel sürdürülebilirlik için araçlardır. - Bicycles are tools for urban sustainability.

Sabah kahvaltısı için veranda yemeği Fransa'nın kentsel alanlarında yaygın olarak uygulanmaktadır. - Patio dining for breakfast is widely practiced in urban areas of France.

urban
{s} şehir

Eğlence uyuşturucu kullanımı birçok şehir efsanelerine ilham veriyor. - Recreational drug use inspires many urban legends.

Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir. - This movement from rural to urban areas has been going on for over two hundred years.

urban
şehirde yaşayan veya bulunan
urban
şehir ile ilgili
urban
şehirle ilgili
urban
şehre değgin
urban
(Ticaret) kentte oturan
urban
(Ticaret) kente ait
urban
(Ticaret) kentle ilgili
urban
kent ile ilgili
urban
(İnşaat) kent, kentsel, kentli
urban
{s} şehirli
urban
{s} şehre ait
urban
{s} kentsel, kente ait; kentte bulunan; kentte oturan
urban
urban renewal şehri yeniden oturulabilir şekle koyma planı
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} urban
pertaining to or characteristic of a city; living in a city; municipal

    الواصلة

    pertaining to or char·ac·ter·is·tic of a city; li·ving in a city; mu·nic·i·pal

    النطق

المفضلات