pertaining to homosexuality, as a relationship, an attraction, a desire, etc

الإنجليزية - التركية

تعريف pertaining to homosexuality, as a relationship, an attraction, a desire, etc في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

homosexual

eşcinsel

Bu TV gösterisi genç gebelik ve eşcinsellik konuları ele almaktadır. - This TV show tackles issues of teenage pregnancy and homosexuality.

Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim. - I'm an alcoholic. I'm a drug addict. I'm homosexual. I'm a genius.

homosexual

{i} homoseksüel

Onun hizmetçilerinden ikisi ile homoseksüel ilişkisi olduğu söyleniyor. - It was said that he had homosexual relations with two of his servants.

Leyla, Sami'nin homoseksüel olduğunu düşünüyordu. - Layla thought Sami was homosexual.

homosexual

(Tıp) Aynı cinse karşı cinsel arzu taşıyan kimse, Homoseksüel

homosexual

i., s. homoseksüel, eşcinsel

homosexual

(Tıp) Homoseksüelliğe ait

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف pertaining to homosexuality, as a relationship, an attraction, a desire, etc في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

homosexual