الإنجليزية - التركية
تعريف pertaining to diseases of horses and cattle في الإنجليزية التركية القاموس.
- veterinarian
- veteriner
Tom bir veteriner olmak istiyor.
-Tom wants to be a veterinarian.
Bir veteriner olmak için yetişti.
-She grew up to be a veterinarian.
- veterinary
- {s} veteriner
1873 yılında bütün ailesiyle birlikte Varşova'ya taşındı ve o zamandan sonra Veteriner Enstitüsü ve bir ortaokulda Almanca dersi verdi.
-In 1873 he moved to Warsaw with his whole family, and from that time taught German at the Veterinary Institute and at a secondary school.
Tom'un veterinerlik geçmişi var.
-Tom has a veterinary background.
- veterinary
- hayvan hastalıklarıyla ilgili
- veterinarian
- (Askeri) VETERİNER: Orduda kullanılan hayvanların bakım ve sıhhi işlerini idare eden veteriner sınıfına mensup şahıs
- veterinarian
- (fiil)terinerlik ile ilgili
- veterinarian
- {i} baytar
Ben ruhsatlı bir baytarım.
-I am a licensed veterinarian.
- veterinarian
- veterinerlik ile ilgili
- veterinary
- {s} baytar
- veterinary
- (Askeri) VETERİNERLİĞE AİT: Veteriner işleriyle ilgili
- veterinary
- {s} veterinerlik ile ilgili
- veterinary
- (Tıp) Ehli hayvanlara ait
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف pertaining to diseases of horses and cattle في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {a} veterinary
- {a} veterinarian
pertaining to diseases of horses and cattle
الواصلة
pertaining to diseases of hors·es and cat·tleالتركية النطق
pırteynîng tı dîzizız ıv hôrsız ınd kätılالنطق
/pərˈtānəɴɢ tə dəˈzēzəz əv ˈhôrsəz ənd ˈkatəl/ /pɜrˈteɪnɪŋ tə dɪˈziːzəz əv ˈhɔːrsəz ənd ˈkætəl/
Resimler
المفضلات