Onun görünüşü ve davranışı beni ondan utandırdı.
- His appearance and behavior made me ashamed of him.
O kişisel görünüşünü çok umursar.
- She cares a lot about her personal appearance.
Bir insan her şeyden önce görünümü ile değerlendirilecektir.
- One will be judged by one's appearance first of all.
İki erkek kardeş görünümde oldukça farklı.
- The two brothers are quite unlike in their appearance.
Aniden ortaya çıkmasına şaşırdım.
- I was surprised by his sudden appearance.
Arkadaşının aniden ortaya çıkmasına şaşırdı.
- He was surprised by the sudden appearance of his friend.
And now am come to see . . . It thy appearance answer loud report. --Milton.