Ben liberalizmin hayranım.
- I'm a fan of liberalism.
Ben liberalizme inanmıyorum.
- I do not believe in liberalism.
O, özgürlükçü bir terbiye aldı.
- He's had a liberal upbringing.
Senatör Kerry bir özgürlükçü olarak kabul edildi.
- Senator Kerry was considered a liberal.
O parası ile cömerttir ve bir sürü hediyeler alır.
- He is liberal with his money and buys a lot of presents.
Sığır serbestleştirilmesinin kesin sonucu ortaya çıkmadan önce dört yıl olacak.
- It will be four years before the definite result of beef liberalization emerges.