Bayan Sato benim sınıfın sorumlusudur.
- Miss Sato is in charge of my class.
Tom olaydan sorumlu komitede.
- Tom is on the committee in charge of the event.
Tom küçük yelkenlilere kaptanlık yapmaktan hoşlanır.
- Tom likes to skipper small sailboats.
Tom küçük yelkenlilere kaptanlık yapmaktan hoşlanır.
- Tom likes to skipper small sailboats.
Sorumlu kişi ile görüşmem gerekiyor.
- I need to speak to the person in charge.
Ben sorumlu kişiyle konuşabilir miyim?
- Can I speak to the person in charge?
Bu şirkette çalışan kadınlardan yükümlü olacaksın.
- You'll be in charge of the women working in this factory.
Bir kaptan, gemisinden ve ekibinden yükümlüdür.
- A captain is in charge of his ship and its crew.
Tom küçük yelkenlilere kaptanlık yapmaktan hoşlanır.
- Tom likes to skipper small sailboats.
Tom kaptan olarak devraldı.
- Tom has taken over as skipper.