Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
الإنجليزية - التركية
تعريف permission, liberty في الإنجليزية التركية القاموس.
- licence
- {i} lisans
Benim lisansımda üç nokta var.
-I have three points on my licence.
Tom lisansını askıya aldırdı.
-Tom has had his licence suspended.
- licence
- (Kanun) ruhsatiye
- licence
- yasal izin
- licence
- ruhsat
Ben geçici bir ruhsat aldım.
-I've got a provisional licence.
- licence
- yetki vermek
- licence
- {f} lisans ver
- licence
- {i} evlenme cüzdanı
- licence
- {f} izin vermek
- licence
- izin, lisans
- licence
- (fiil) izin vermek, ruhsat vermek, yetki vermek
- licence
- i., İng., bak. license
- licence
- {i} özgürlüğün kötüye kullanılması
- licence
- ruhsat ver
- licence
- serbestlik/ruhsat
- licence
- ruhsat,v.lisans ver: n.lisans
- licence
- {i} ehliyet
O yirmi sekiz yaşına kadar ehliyet almadı.
-He didn't get a driving licence until he was twenty-eight.
Tom'un ehliyetine el konuldu.
-Tom has had his licence suspended.
- licence
- {i} aşırı serbestlik
المصطلحات ذات الصلة
permission, liberty
الواصلة
permission, Li·ber·tyالنطق
Resimler
السابق
المفضلات