Tom 100 saat toplum hizmeti yapmak zorundaydı.
- Tom had to perform 100 hours of community service.
Tam vücut tarayıcıları sanal şerit arama yapmaktadır.
- Full body scanners perform a virtual strip search.
Söz vermek bir şeydir, ve diğeri yerine getirmektir.
- It is one thing to promise, and another to perform.
Cumartesi günü benimle bir oyunun canlı performansını görmek ister misin?
- Would you like to see a live performance of a play with me Saturday?
3 Aralık 1967 tarihinde, Doktor Barnard ilk insan kalp naklini gerçekleştirebildi.
- On December 3rd, 1967, Doctor Barnard was able to perform the first human heart transplant.
Doktor ameliyatı gerçekleştirdi.
- The doctor performed the operation.
The string quartet performed three pieces by Haydn.
It took him only twenty minutes to perform the task.
... raise expectations and performs teachers and principals and schools from ...