Bu masa Patty'nin kaldırması için çok ağırdı.
- This desk was too heavy for Patty to lift.
Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum.
- I forgot to lift the receiver before dialing the number.
Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.
- The policeman lifted the box carefully.
Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum.
- I forgot to lift the receiver before dialing the number.
Tom yardım etmek için bir parmağını kaldırmadı.
- Tom didn't lift a finger to help.
Paketi kaldırmama yardım et.
- Help me lift the package.