O çalmaktan suçludur.
- He is guilty of stealing.
O cinayetten suçludur.
- He is guilty of murder.
Aslında o haksızlıktan dolayı suçlu muydu?
- Was he, in fact, guilty of wrongdoing?
Daha günahkar bir erkeğe hiç rastlamadım.
- I have never met a more sinful man.
Daha günahkar bir kişiyle hiç karşılaşmadım.
- I have never met a more sinful person.