Onun inci gibi dişleri var.
- She has pearly teeth.
Bizim Japonya'da yediğimiz armutlar neredeyse elmaya benziyorlar.
- The pears we eat in Japan look almost like apples.
O sadece 1 değil, 3 armut yedi.
- He didn't just eat 1 pear, but 3.
Benim diş ağrısı birkaç saat içinde geri döndü.
- My toothache returned in a few hours.
Dün bir dişim ağrıyordu.
- I had a toothache yesterday.
pearly colour:.
A trio of pears pared to a pair of pears.