paylaşılabilir

listen to the pronunciation of paylaşılabilir
التركية - الإنجليزية
shareable
sharable
paylaş
{f} shared

Tom, Mary and John shared the cost of the party. - Tom, Mary ve John Partinin maliyetini paylaştılar.

I shared my room with sysko. - Ben odamı sysko ile paylaştım.

paylaş
divvy up
paylaş
{f} sharing

I'm sharing my flat with my brother. - Apartman dairemi erkek kardeşimle paylaşıyorum.

We're sharing your work. - Biz işini paylaşıyoruz.

paylaş
{f} share

I share the room with my sister. - Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.

Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me. - Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.

paylaşılabilir
المفضلات