Ben devriye lideriyim.
- I'm the patrol leader.
Devriye arabaları alanının tamamını kapsamaktadır.
- The patrol cars cover the whole of the area.
O bölgede devriye gezmek için on polis ayrıldı.
- Ten policemen were assigned to patrol that area.
O bölgede devriye gezmek için on polis ayrıldı.
- Ten policemen were assigned to patrol that area.
Polisler caddede devriye geziyorlardı.
- The police were patrolling the street.
O bölgede devriye gezmek için on polis ayrıldı.
- Ten policemen were assigned to patrol that area.
Polis Tom'a devriye arabasının arkasında oturmasını söyledi.
- The police told Tom to sit in the back of the patrol car.
Devriye arabası kayarak durdu.
- The patrol car skidded to a stop.
Polisler caddede devriye geziyorlardı.
- The police were patrolling the street.
In France there is an army of patrols to secure her fiscal regulations. -A. Hamilton.
... within a couple of tourism patrol but i'd wellington been transported ...
... so we put more border patrol on the ' any time in history and the flow of undocumented ...