O, sabırla onu bekledi.
- She patiently waited for him.
Öfkesine rağmen, sabırla beni dinledi.
- In spite of his anger, he listened to me patiently.
Sabırlı olun lütfen. Bu zaman alır.
- Be patient please. It takes time.
Sabırlı olmayı öğrendi.
- He has learned to be patient.
Dr. Bell hastayı tedavi etti.
- Dr. Bell treated the patient.
Kanser hastaları sıklıkla bulantı nöbetlerini azaltmakla uğraşmak zorundadır.
- Cancer patients often have to deal with debilitating bouts of nausea.
The subject of a passive verb is usually a patient.
... patiently by physicists. ...