Tom Mary'yi gördüğü için çok heyecanlanmıştı.
- Tom was thrilled to see Mary.
Tom heyecanlanmış görünmüyor.
- Tom doesn't look thrilled.
Tom heyecanlanmış görünmüyor.
- Tom doesn't look thrilled.
O, yeni işinde heyecanlanıyor.
- He's thrilled with his new job.