Sağanak yağmur nedeniyle maç durduruldu.
- The match was stopped due to a thunderstorm.
Dün gece bir polis arabası tarafından durduruldum.
- I was stopped by a police car last night.
Durmuş olan bir saat bile günde iki kez doğru zamanı gösterir.
- Even a clock that is stopped shows the correct time twice a day.
Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli.
- The clock has stopped. A new battery is needed.