Gürültü onu korkuttu.
- The noise startled him.
Sizi korkuttuysam özür dilerim, bayanlar.
- Sorry if I startled you, ladies.
Tom biraz korkmuş gibi görünüyordu.
- Tom looked a bit startled.
Tom korkmuş göründüğümü söyledi.
- Tom said I looked startled.