Ayakta durmayı sevmiyorum.
- I don't like being stood up.
Biz güzel manzaraya bakarak ayakta durduk.
- We stood looking at the beautiful scenery.
Tren kalabalık olduğu için, Kyoto'ya giden bütün yol boyunca ayakta durdum.
- Since the train was crowded, I stood all the way to Kyoto.
Biz güzel manzaraya bakarak ayakta durduk.
- We stood looking at the beautiful scenery.