Biraz daha sabırla bu bulmacayı çözebilirdin.
- You could have solved this puzzle with a little more patience.
Benim iki saat uğraştığım problemi beş dakikada çözdü.
- He solved the problem in five minutes that I had struggled with for two hours.
Kebap cinayetleri çözülmüş görünüyor.
- The kebab murders appear to be solved.
Bu çözülmüş bir sorun.
- That's one problem solved.