Tom gevşemiş gibi görünüyordu.
- Tom looked like he was relaxed.
İthalat düzenlemeleri son zamanlarda gevşetilmiştir.
- Import regulations have been relaxed recently.
Kurallar son zamanlarda gevşemişti.
- The rules were recently relaxed.
Tom gevşemiş göründüğümü söyledi.
- Tom said I seemed relaxed.
Herkes rahatlamış görünüyordu.
- Everyone looked relaxed.
Tom rahatlamış görünüyordu.
- Tom seemed to be relaxed.