Matsutake mantarlarını tanıma sanatı benim tutkum oldu, bu tutku ona dair bir kitap yazmamla sonuçlandı. .
- The art of recognizing matsutake mushrooms became my passion, culminating in my writing a book on it.
Onun pasta tutkusu var.
- She has a passion for cake.
O çok zeki ve hırslı.
- She is very intelligent and passionate.
Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz!
- We defy our foes, for our passion makes us strong!
Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.
- It was a very passionate love affair.
Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.
- It was a very passionate love affair.
Aşk birçok tutkudan sadece biridir.
- Love is only one of many passions.
Ben özel yetenekleri yok. Ben sadece tutkuyla meraklıyım.
- I have no special talents. I am only passionately curious.
Şiir sadece azap değildir; şiir sevgidir. Sıcak ve şehvetli tutkudur; o, devrim, romantizm ve hassasiyettir.
- Poetry is not just torment; poetry is love. It is warm and sensual passion; it is revolution, romance and tenderness.
… to obtain the knowledge of some passion of the circle.
It started as a hobby, but now my motorbike collection has become my passion.
... So in my life I've had two great passions. First is to help complete Einstein's dream ...
... that's one of my biggest passions. ...