الإنجليزية - التركية
تعريف passing into, piercing, permeation; understanding; comprehension في الإنجليزية التركية القاموس.
- penetration
- (Askeri,Gıda) sızma
- penetration
- iyice kavrama
- penetration
- (Spor) aktif blok
- penetration
- gizlice girme
- penetration
- içe girme
- penetration
- penetrasyon
- penetration
- (Mühendislik) girinim, penetrasyon
- penetration
- nüfuz etme
- penetration
- (Askeri) YARMA TAARRUZU: Düşman savunma mevziinin mukavemetini kırmak, meydana getirilen gediği genişletmek ve mevzilerinin devamlılığını ortadan kaldırmak amacı güden bir çeşit taarruz manevrası. (Not: NATO terimi "cenetration (ground forces": yarma taarruzu (kara kuvvetleri) " şeklindedir.)
- penetration
- {i} zekâ
- penetration
- yaygınlık
- penetration
- {i} etki
- penetration
- (Tıp) Göz merceğinin mesafe değişimlerine kendini ayarlama kudreti, değişik mesafelerdeki cisimlere uyum gösterme yetenği
- penetration
- (Askeri) (INTELLIGENCE) GİRME; NÜFUZ ETME (İSTİHBARAT): Bir yer içine ajanların kaydı, ajanların veya teknik izleme araçlarının bir yere sokulması, bilgi elde etmek veya onların faaliyetlerini etkilemek amacıyla teşkilatlanma ve gruplanma
- penetration
- (Nükleer Bilimler) penetrasyon (nüfuziyet)
- penetration
- {i} delme
- penetration
- (isim) içe girme, içine işleme, delme, keskinlik (göz), nüfuz, etki, kavrama, zekâ
- penetration
- {i} delip geçme
- penetration
- (Askeri) YARMA TAARRUZU: Düşman savunma mevziinin mukavemetini kırmak, meydana getirilen gediği genişletmek ve mevzilerinin devamlılığını ortadan kaldırmak amacı güden bir çeşit taarruz manevrası. (Not: NATO terimi "cenetration (ground forces": yarma taarruzu (kara kuvvetleri) " şeklindedir.)
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف passing into, piercing, permeation; understanding; comprehension في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} penetration
passing into, piercing, permeation; understanding; comprehension
الواصلة
pass·ing into, piercing, permeation; understanding; com·pre·hen·sionالنطق
Resimler
المفضلات